1 Mart 2011

Fırtına...

İstanbul soğuk...
İstanbul ayaz...
İstanbul unutulmuş bu günler de...
"Oysa ki ilk cemre düş'müş Sevgili'm."
Öyle diyorlar.
Kim bilir nereye?..

Sahi?..
Sahi, sana uğradı mı bu yıl bahar? Açtın mı tomur, tomur çiçeklerini. Gövdeni saldın mı toprağın altından göğe? Kanattı mı ellerini manolyalar? Kondu mu dallarına o çok sevdiğin martılar? Koptu mu için de sahi fırtınalar?..

"Ahh etmedim!
Etmedim inan,
Dolanmasın boynuna siyah saçlarım..."

Anlıyorum…

Yo! Hayır!
Tamamlıyorum yüreğimin yarım kalan çeyizini. Senin toprağından, benim göğümün cehennemine gidiyorum. Orada umut yok, orada sevgi, orada aşk yok. Orada senli, sensiz günler yok. Tohum yok orada Sevgili’m, ekilmeye yüz tutmuş hiçbir toprak yok!..
Bastığın yerleri ezberliyorum burada, uğramışsın belli.
Efil, efil esiyor kokun ateşlerin içinden.
Derin, derin çekiyorum içime,
İçim sıkılıyor…

Gelecekmiş yaz, öyle diyorlar...
Ha bugün, ha yarın muhakkak uğrarmış.
Selam söyle Sevgili'm senin baharından, benim kışlarıma. Olmadı mektup yaz, olmadı bir el salla...
'Aşka kafi gelir inan, böylesi bir unutulma'

"Yo! Hayır!
Ahh etmedim inan,
Etmedim ahh ayazıma çarpan o sıcak kokuna..."

0 yorum:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.