5 Mayıs 2011

Ben en çok kendimi özledim...

Bilemezsiniz nasıl bir keyif aldığımı uyanır uyanmaz içtiğim kahveden. Bilemezsiniz ne hayaller kurarım bir 45'lik dinlerken. Akşam olup, hava kararınca adada, eve dönmek için bindiğim vapurun neden en kıçına oturduğumu bilemezsiniz örneğin. Neden hep martılara simit attığımı, neden sokakta bulduğum her kediyi evime topladığımı, babamla ettiğim kavgalarımı, neden en çok dedemi özlediğimi bilemezsiniz. Geceleri kan ter içinde uyanıp, yatağımı, yorganımı toplayıp neden annemin yanına gittiğimi bilemezsiniz. Üstü açılır diye kardeşimin bir gece ansızın yatağımdan fırlayıp onun üstünü neden örtüğümü, neden en çok odamın önündeki sarı ışıklı sokak lambasını sevdiğimi, balık sevmediğim halde neden en çok rakı balık sofralarını sevdiğimi, sarhoş olmadığım halde iki kadehten sonra attığım kahkaların anlamını, aslında ne çok şeyde anlam aradığımı bilemezsiniz örneğin...
Neden en çok İstiklal Caddesini sevdiğimi, sevdiğim ne çok şeyi orada kaybettiğimi bilemezsiniz. Neden hep aynı kafeye gittiğimi, neden hep bir kahve içerken gözümün daldığını, neden mutsuz olduğumu bilemezsiniz örneğin. Mutlu olduğum zamanları anlayabilirsiniz ama. Ama neden mutluyum bilemezsiniz. Ne çok insan sevdiğimi, yalnız iki kere aşık olduğumu bilemezsiniz örneğin. Nasıl ağladığımı, gözyaşlarımı nasıl sakladığımı bilemezsiniz. Kaç gece oturup yatağın en uç noktasına, kağıda kaleme küstüğümü bilemezsiniz. Onlarda bilmediler zaten. Bilemediler...
Yoo! Hayır! Kimseyi suçlamıyorum. Hiç dillendirmedim çünkü ben aşkımı sevgimi. Çoğu zaman bir sesi sevdim, çoğu zaman tatlı bir gülüşü. Daha fazlasını istemedim ki. Daha fazlasını sırtlayacak gücüm yoktu ki. Yetipte artıyordu bana böylesi mutluluklar, bakışlar, anlamlı anlamsız tavırlar...
Bilemediler...
Onlar hep sırtlayıp bütün sevgilerini öyle geldiler! Korktuğumu göremediler. Göremediler boğulduğumu kavgaların içinde, yorulduğumu göremediler!
Kördüler!
Bilemediler...
Sizde bilemezsiniz örneğin şimdi içimde kopan fırtınaları, yanlış limana sığınma korkusuyla neden denizin tam orta yerinde çapa attığımı, neden sürüklenmekten korkuğumu bilemezsiniz. Ne çok şeyi bilemezsiniz aslında,
Kimsiniz?
Kim değilsiniz?
Kimi neden seveceksiniz?

...

Ben de bilemedim zaten,
O'da bilemedi...

0 yorum:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.