Her kadın sevişir...
Kimi aşkla, kimi açlıkla...
Ama mutlaka sevişir.
Her kadın doğar...
Kimi doğarken ölür, kimi ölürken yaşar.
Ama mutlaka ölür. Ölümü tadar amaçsız, anlamsız bir adamın kolların da. Daha da ölür. Ölümü sever kadın. Ölüm de onu. Hatta erkekten daha fazla sever. Bu yüzden kadın hep ölür. Ölürken de yaşar. Yeni bir kimlik yaratma çabasına girer. Yine ölür. Yine doğar. Ama mutlaka doğar. Arınır önce teninin kokusundan. Sıcak bir duş alır. Kadınlar soğuk duş sevmez!
Sonra adım atar döndüğü kaldırımlara. Yanlışlar yapar. Sonra nefreti tadar. O adamdan nefret eder. Hatta bütün adamlardan! Sonra yine sevişir. Bu sefer açlıkla...
Kolu açıkta kalır üşür.
Yüreği açıkta kalır üşür.
Başı açıkta kalır üşür.
Üşür kadın ölürken, ölürken; tüm ölümlülerden fazla üşür!
Bir sigara yakar kadın. Bütün adamları yakar. Bütün anıları. Bir şişe şarap açar kadın. Bütün erkeklerden daha iyi içer. Daha iyi sarhoş olur. Daha iyi sarhoş numarası yapar.
Anlar kadın yazılanları. Elinin tersiyle iter sigara paketini. Bütün adamları iter!
Bu kez sevişmez kadın.
Bu kez anlamaz.
Bu kez anlamaya çalışmaz bütün olanları, adamları, kadınları.
Bu kez kadın doğar; bütün aşklar ölür...

siz kadınlardan korkmuşumdur zaten ve hep korkmayada devam edeceğim:)
YanıtlaSilKadinlardan korkma, sev. Ozaman ortada bi problem kalmiyo
YanıtlaSil