Ben senin ne yaptığını bilemem. Nerede, kimle seviştiğini de. Ben senin etrafındakilerle başa çıkamam. Çıkmam da...
Ben seninle savaşamam.
Hem savaşmam da...
Başından belli olan bir malubiyeti kabul edemem. Boyumu aşar. Yaşımı aşar. Başımı aşar. Kalbimi aşar.
Yetişemem. Yetişmem de. Uzanmaya çalışırım ama. Sana elimi uzatırım. Sana tenimi uzatırım. Sana kalbimi uzatırım. Uzun, uzun yazarım sana. Bir otobüs garında, bir çay ocağın da, bir balıkçı lokantasın da... İki duble rakı alırım, yazarım. Bir şişe şarap açarım, yazarım. Bazen yazmak için bahane aramama gerek kalmaz 'öyle işte' der gibi yazarım.
Çoğunluk sevdalardan, tek düze aşklara inerim.
Boyumu aşar bu iğrençlik.
İğrenirim.
Boyumu aşar bu iğrençlik.
İğrenirim.
Susarım...
...
Bugün günlerden 'Senin haberin yok'.
Bugün günlerden 'Biz ayrıldık'.
Bugün günlerden 'Siz'.
Bugün günlerden 'Hiç'.
Bugün günlerden 'Siz'.
Bugün günlerden 'Hiç'.
Dün hiç olmadı sevgili(m). Senin dünyadan haberin yok!
Şimdi olmak istediğin yerde, olamayacağın bir hayatı yaşarken; bugün günlerden 'Kimse'siz'...
0 yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.